Ögeler etikete göre görüntüleniyor: yıldızlar

Kuyruklu yıldız; Yunanca “kome” (saç) kelimesinden türeyen “kometesler” yani “saçlı yıldızlar” dır, aşağı yukarı 4,5 milyar yıl önce oluşan Güneş Sistemi’nden arda kalan buz kayalarıdır. Yörüngeleri, güneş sisteminin en soğuk ve karanlık köşelerinden, Güneş’in yakıcı sıcaklığına kadar uzanır ve Güneş’e göre ters yöndedir; çoğu, Neptün’ün daha ötesinde bulunan Kuiper kuşağından ve Oort Bulutu’ndan gelmektedir. Kuyruklu yıldızlar üç bölümden oluşur; çekirdek-saç-kuyruk. Kısa ve uzun dönemli olmak üzere iki gruba ayrılır; kısa dönemli kuyrukluyıldızların yörünge dönemleri “200 Jüpiter Kuyrukluyıldız Ailesi” olarak bilinir,  zamanla kuyrukluyıldızın yörüngesinin değişmesiyle  güneş sisteminin dışına fırlatılmasına ya da Jüpiter veya Güneş ile çarpışmasına neden olur. Kısa dönemlilere örnek olarak Halley (dönemi 76 yıl), Tempel-1 (5.5 yıl), Encke (3.3 yıl), Wild 2 (6.15 yıl) kuyrukluyıldızları verilebilir.Uzun dönemli kuyrukluyıldızların yörünge dönemleri ise 200 yıldan daha uzundur ve bunlar Oort Bulutu’ndan gelmektedir. Bu türden kuyrukluyıldızlara örnek olarak Hale-Bopp kuyrukluyıldızı (4 bin yıl) verilebilir. 

Kuyrukluyıldızlar içinde en iz bırakanı Halley Kuyrukluyıldızı’dır. Halley’e ait gözlemler, en azından Çinlilerin kayıtlarına göre M.Ö 240 yılına kadar dayanıyor ve 2000 yıldan fazla zamandan beri her perihel geçişte izleniyor. İngiliz astronom olan Edmond Halley’in zamanına kadar, kuyrukluyıldızların iç Güneş Sistemi’ne geçici olarak uğradıkları sanılıyordu; bunların, periyodik yörüngeler üzerinde hareket etmiş olabileceklerini kimse ciddi olarak düşünmemişti. Halley, Newton’un çekim kanunu ve gezegen yörüngelerini kullanarak bazı kuyrukluyıldızların yörüngelerini hesaplamıştır.  1986 yılında görüldüğünde büyük heyecan uyandırmıştı, kıyamet habercisi olarak görülen Halley, o günün Türkiye’sinde de dikkatleri gökyüzüne çekmiş, hatta Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç romanında olduğu gibi eserlere de konu olmuştur. Halley kuyrukluyıldızının 76 yıllık bir dolanım serüveni bulunuyor, ziyaret edeceği en yakın tarih 2062 yılında gerçekleşecektir.

Eski çağlarda, kuyruklu yıldızlar felaket habercisi, majör bir etki, büyük bir insanın doğmasına işaret, çok büyük bir olayın gerçekleşeceği,savaş ,salgın, yangın, patlama olarak düşünülürdü. Uğurlu sayan kültürlerin yanında uğursuz sayan yaklaşımlar daha ağırlıklı…

 

Yörüngeleri Dünya'yla çakıştığı için geçmişte Dünya'ya çarpmıştır ve gelecekte de çarpacaktır. Örneğin, 65 milyon yıl önce Meksika'daki Yucatan'a çarpan kuyruklu yıldız, Dünya'daki canlı yaşamın %75'ini yok etmiş, soru şu çarpması muhtemel olan bir kuyruklu yıldızın ne zaman çarpacağıdır !

Çinliler'in MÖ 300'e ait bir kitabında MÖ 1500'e kadar tarihlendirilmiş, 29 farklı kuyruklu yıldız benzeri gözlem ve bu yıldızlarla ilişkilendirilen çeşitli felaketlere dair bilgi yer almaktadır. "Kuyruklu yıldızlar habis yıldızlardır. Her zaman onlar güneyde gözüküyorlar, eskiyi silip yeniyi yerleştiriyorlar. Balıklar hasta oluyor, mahsuller tükeniyor, bozuluyor, imparatorlar ve halklar ölüyor, erkekler savaşa gidiyor. İnsanlar yaşamdan nefret ediyor ve onun hakkında konuşmak istemiyorlar."

"Bu göğe ait meşalelerle ölüm geldi. Onlar Dünya'yı bitmeyen bir ölü yakma ateşiyle tehdit ediyor. Çünkü semanın ve doğanın kendisi yaralandı ve insanların mezarları lanetlendi." (Marcus Manilius, Astronomica, MS 10-20)

Kuyruklu yıldızlar, büyük miktarlarda organik molekül içerir, bunlar Güneş sisteminin oluşumundan önce de vardı ve kaynağı, yıldızlararası nebuladır. sayısız mikroba ve birkaç kompleks türe bile yaşanabilir bir ortam sunarlar. İçlerinde, buz içinde uyumuş, donmuş ya da kayanın derinliklerinde çoğalabilen bakteri ve virüsler vardır. Bir kuyruklu yıldızGüneş'e yaklaştığında Güneş rüzgarlarıyla, yüzey tabakasındaki buz; ısınır, yumuşar ve buharlaşır ve ilk formunu kaybeder, milyonlarca mil uzunluğundaki kuyruğundan; kaya, toz, su buharı ve atıkları çevresine bırakır. Nadiren kuyruklu yıldızın kuyruğu, Dünya yörüngesini izler. Bu kayalar, tozlar ve su buharı, Dünya atmosferine isabet ettiğinde, kayan yıldızlar şeklinde tutuşur. 1910'da Halley kuyruklu yıldızının kuyruğu, Dünya'nın yakınından geçerken milyonlarca parçacık atmosfere çarptı. Gezegene, kuyruklu yıldıza ait tonlarca parça yağdı. Ancak onlara bağlanmış olan küçük parçacıklar, bazı mikroplar ve viral partiküller yanmadı. Bunun yerine onlar, atmosferin daha üst parçalarının üzerine düştü ve hava akımları onları yavaşça sürükledi. Yıllar içinde havada asılı kalıp, zamanla yumuşak bir şekilde aşağıya doğru, yeryüzüne; okyanus, nehir, hayvan, bitki ve insanlar üzerine düştü ve bu tarihi izleyen 1918-1920 İspanyol  grip salgınının belki de tohumları bu geçişle atılmıştı ve uygun koşullar oluştuğunda ki bunu akabinde görülen Encke kuyruklu yıldızı da yapmış olabilir; savaşın sonunda 37 milyon kişi yaşamını kaybetti. Ölenlerin bir çoğu ise kurşunla değil, hastalıkla-vebayla ölmüştü. Halley kuyruklu yıldızı ve sonrasında meydana gelen salgın hastalıklar arasında, açık ve kesin bir bağlantı olmaması ile birlikte dolaylı bağlantı kurulabilir;daha olası aday olan Encke kuyruklu yıldızı, 16 haziran 1908'de Dünya'ya yaklaştı. Tekrar 27 Ekim 1914'de ve 1918'te de günberi noktasındaydı. Her yaklaştığında Encke, buz, kaya, toz döktü. Sayesinde Dünya atmosferi, yol yol boyanmıştı. Pek çok bilim adamı, Encke kuyruklu yıldızının büyük bir parçasının koparak Dünya'ya düştüğünü ve 1908'de Tunguska üzerinde patlayarak; yüzlerce mil içinde ormanların yerle bir olmasına sebep olduğunu söylüyor.

Washington'daki Armed Forces Institute of Pathology'den bilim adamları; 2005'de Alaska topraklarında donmuş bir şekilde korunmuş olan vücuttan, 1918'deki virüsü yaşama döndürdü. Gördükleri şey tamamen yeni bir virüsün, eski bir virüsle birleşerek; gen değişimi yapması sonucu oluşan, daha ölümcül ve patojenik bir grip virüsüydü. Onlar 1918 İspanya grip virüsünün gökten geldiğini ve ilk önce kuşlarıdaha sonra da insanları öldürdüğünü onaylıyorlar.

Sars, 8.384 insana bulaştı ve 770 kişi öldü. Çin, Hong kong, Tayvan ve Kanada'da görüldü. Bazı bilim adamları sarsın, insanlıkta doğal olarak geliştiğine inanıyor. Diğerleri ise onun bir hayvandan -tavuk ya da egzotik bir kuştan- insana geçtiğini düşünüyor. Fakat bir grup İngiliz bilim adamı, daha uzak bir kaynak öneriyor: Uzay..

İngiliz tıp dergisi "Lancet"e gönderilen bir mektupta, Galler'deki, Cardiff Üniversitesi'nden Chandra Wickramasinghe ve öteki bilim adamları, sars virüsünün dış uzay kaynaklı olup; Dünya'ya düşmüş olacağını ve salgının Çin topraklarında başladığını ileri sürüyor. Wickramasinghe: "Bu kesinlikle böyledir demiyoruz fakat bu teori yabana atılır bir teori değildir." diyor. Bu virüsün yeni çıkmış bir virüs olması, dış kaynaklı olma argümanını kuvvetlendiriyor. Teoriye gore; stratosferdeki virüs, ilk önce stratosferin ince olduğu Himalayalar'a düşmüş sonra da diğer komşu bölgelere ulaşmıştır. "Büyük salgınların alışılmadık yapıları, örneğin 1917-19'daki grip salgını gibi, bulaşma derecelerinin kolaylıkla açıklanamaması, epidemiyolojik modelde bir uzay olayını karakterize ediyor." diyor ve ekliyor:

"Bölgesel olarak kişiden kişiye bulaşma meydana gelmesine rağmen; hastalık, Dünya'nın çok geniş bir bölgesinde aynı anda gözüktü. Diğer taraftan da hastalığın, bulaşarak, yakın bölgeler arasında bile yayılması uzun zamanlar aldı.

Bu hal içinde bulunduğumuz zaman bölgesinde Covid-19’un durumu ile benzeşlik taşıyor.Salgın hastalıkları tetikleyen gökyüzü semboliklerine iklim değişikliği ile donmuş halde bulunan organizmaların uyanması ve bunun küresel boyuttaki etkisi açıklanabilir, ve önümüzdeki Atlas kuyruklu yıldızının bir hayli yakın bir şekilde geçecek olması salgın hastalık ve diğer felaketlerin de kuyruklu yıldızlarla olan bağını açıklayabilir.

2019 yılı Aralık ayında keşfedilen Atlas kuyruklu yıldızı  (Comet ATLAS C/2019 Y4), Güneş Sistemi içinde ilerledikçe parlaklığını arttırmaya başladı. Nisan sonu Mayıs başı gibi gökyüzünde çıplak gözle görülmesi beklenen kuyruklu yıldız parçalara ayrılarak parlaklığını azaltmaya başladı. Kuyruklu yıldız parlak yeşil renkte başladı yolculuğuna, 12 Nisan 2020 günü ise Atlas kuyruklu yıldızı parçalara ayrılmış olması daha büyük bir felaketten kurtarmış olabileceğimizin işareti… Bu durum aslında birçok kuyruklu yıldızın başına gelebilen bir durumdur. Güneş’ten oldukça uzakta soğuk bölgelerden gelen bu gök cisimleri Güneş’e yaklaşması sonucunda oluşan, ısıl ve çekimsel pertürbasyon etkileri nedeniyle parçalara ayrılabilmektedir.

Pluto ötesi konumlanma, eris efektini içine aldığından kadimlerden bu yana kuyruklu yıldızların parçalanmasından dünya atmosferinde felaketleri tetiklediğinden korkulduğu için beşer için hayra yorulmaz demiştim, diğer yandan manevi uyanış, atmosfere girerek insana yapılan bir uyarıdır, harici müdahaledir. 1-2 Şubat 2023 tarihinde dünyadan net görülen yeşil kuyruklu yıldız, en son 50 bin yıl önce bu kadar net yörüngeye girmiş ve bu girişinde atmosferde dağılmamıştı, bu seferde dağılmadı. Bir kuyruklu yıldız dünyada ne kadar net ve tam görünen etki de büyük olabilir. Kuyruklu yıldızların bu etkisi; tutuklama etkileri, tetiklenen takım yıldızı ve majör bir sabit yıldız ile daha belirgin hale gelir, dünya için yıkım, felaket senaryolarını gerçekleştirir. Betelgeuse hattından gelmiş olması ne kadar büyük bir felaket, sorun yaşansa da ardından iyileşme, olayların gerçekleşmesi sırasında koruma ve kadersel bir süreç olduğunun işaretçisidir. Bir fenomen olarak dursa da sistemde her paranın bir yeri, rolü olduğu düşünüldüğünde cometlerin daha incelikli takip edilmesi gerekir; Çernobil Halley sonrası, Atlas zamanında pandemi, yeşil kuyruklu Pazarcık merkezli 10 ilde yerde büyük felaket...Hala acısı devam eden, çözülmeyen sorunları ile gündem olan deprem bölgesi; dünyadan gelen yardım ile birlik bilincini yeniden hatırlattı, ülkemizde cesareti uyandırdı. Laf açılmışken sürdürülebilir yardım konusunda her türlü bağışın deprem bölgesine yapılması anlayışı devam ettirilmeli. Görünen kısmı ile yıkım, görünmeyen kısım ise uyandırma; dünya hayatı pathesis ile evrimleşen bir boyut...

 

2024 yılında bir ziyaretçimiz daha var; Tsuchinshan-ATLAS kuyruklu yıldızı , ilk insanların Afrika'yı terk ettiği M.Ö. 80 bin yılından yana görülmediği tahmin edilen bir kuyruklu yıldız dünyaya geri dönüyorPalomar Gözlemevi tarafından 22 Aralık 2022 yılında yapıldı. Dünya’ya en yakın konumuna ise 13 Ekim 2024 tarihinde ulaşması bekleniyor. Şu anda ise, Güneş Sistemi içerisinde Satürn ve Jüpiter yörüngeleri arasında yer alıyor. Bu yaklaşım sırasında, ısınmadan dolayı herhangi bir parçalanma olmaması durumunda 13 Ekim 2024 tarihinde Dünya’ya en yakın konumuna ulaşacak. 28 Eylül-13 Ekim tarihleri arasında kuyruklu yıldızı izlemek için en iyi zaman olacaktır. Kuyruklu yıldız, Güneş’e Merkür ve Venüs gezegenlerinin yörüngelerinin arasında olacak kadar yaklaşacak. Bu yaklaşma mesafesi nedeniyle, kuyruklu yıldızın parçalanmaması durumunda oldukça parlak ve uzun bir kuyruk oluşturacağı tahmin ediliyor. Akabinde 2 Ekim’deki Venüs Akrep, Merkür Terazili tutulma ile etkilerini yaşayacak olduğumuz aşikar…

Devrim Dayıoğlu

 

 

10 Haziran 2021 Perşembe günü (İst) 13.52’de 19 derece İkizler’de  halkalı bir güneş tutulması olacak. 

147 saros numaralı, kuzeyli  tutulmanın bir önceki kardeş tutulması  31 Mayıs 2003’te gerçekleşmiş.

Büyük resimde bu tarihte başlayan olayların bitişini bu tutulma ile göreceğiz. Magnitude değeri 0.943 değeri normal bir tutulma gücünde, yeniayda gerçekleşen güneş tutulmalarında eril enerjiyi baskılayan dişil enerjinin kaotik etkisi görülür; 3.51 saniye süreceğinden alt bantta ve tetiklendiği noktalarda 3 yılı aşan etki alanına sahip; dolayısıyla 2003 ‘te başlamış olan her ne ise değişik etkilere sahip olan halkalı tutulmanın, bu süre içinde yavaş ve kendine has şekilde sonlandıracak etkilere sahip olduğu deneyimlenecek.

Tutulmanın yöneticisi Merkür retro hareketi ve Bellatrix sabitli olması bitişin hayli uzun, sancılı, iki ileri bir geri şeklinde, Osmanlı’nın karmasına atıfta bulunan mehter marşı eşliğinde olacağını gösterir. Bir döngü sonlanıyor olacak ve yeniayın verdiği enerji ile yenisi başlayacak, söylediği ise hep aynı şey olacak, karmadan, geçmişten gelen hak edilmişliklerle birlikte yapılan yanlışların bedelini ödeterek ilerleyecek; bir yandan yarım kalanlarla uğraşırken diğer yandan yeniye adaptasyon sürecinde hayli yoğun bir döngü olmaya aday…

Yakın zaman, küçük resimde halkalı tutulma ile başlamış olan yine halkalı tutulma ile biter, sonlanır, bu tutulmada sıkıntılı hal tahmin edilemeyen durumların her zaman içerik dahilinde olmasıdır. Bu halkalıya özel bir durum olarak çalışırken İkizler ve Yay ,hava ve ateş değişkenlerinin oluşu, İkizler’in en hızlı burç iken yöneticisinin retroda olması, Satürn rx ve Uranüs karesinin beklemeyen, ani ve sarsıcı gelişmeleri de beraberinde getireceğinin işareti.

Nitekim küçük resimde en yakındaki halkalı tutulma,  covid salgınını getiren 26 Aralık 2019 ‘daki Oğlak’ta ve Corona Austrails takımyıldızında, Satürn pluto kavuşumlu olan tutulmadır; dolayısıyla covid matematiksel yaklaşımla bu tutulma ile bitmeye en azından sönümlenmeye aday ama yukarıda saydığım göstergeler ve sonrasında 19 Kasım’daki Algol tutulması klasik kış hastalıkları döngüsünde bir ivme kazanacağını da söylemekte. Yapılması gereken bu tutulma ile ivme kazanacak olan tedavi şekillerini yakından takip etmek, bağışıklık sistemini güçlü tutmak, bol güneş depolamak , bireysel önlemlerle maksimum dikkat ederek kışa hazırlıklı girmek olmalıdır. Özellikle 60 yaş üstü maksimumda dikkatli  olmalıdır.Jüpiter Balık süreci etkili olacaktır.

Avrupa'nın büyük bölümü, Asya'nın büyük bölümü, Kuzey/Batı Afrika, Kuzey Amerika'nın çoğu, Atlantik, Kuzey Kutbundan görülecek olan tuutlmada en çok dikkat çeken bölge Kuzey kutbu, bu alanda 21. Yy ın ilk tutulması, etkileri uzun yıllara yayılacaktır.

Sabit yıldız etkisi yoğun , her şeyden önce Merkür retroda Bellatrix; çift karakterlik, acımasızlık, görünürde olumlu olan ama alt bantta kötücül çalışan durum, olay ve kişiler, kurnaz, majik etkiye sahip kişiler, algı yönetiminin ve güzel hitabetin getirdiği aldanma ve felaketler; boş ve çok konuşma, gereksiz tartışmaya girmekten kaynaklı kayıplar, savaşçı ama sinsi kişilikler, silah kullanımın artışını verir ki Algol tutulması dahilinde dünya genelinde suikastların olasılığı gündemde… Yunanistan, Karadeniz ve Gürcistan bölgelerini tetikleyen bir etki. Halihazırda Doğu Akdeniz’deki gerilim…

Neptün ile karesi ise belirgin olarak hayal kırıklığı, dolandırılma, aldatılma, aldatma, güvensiz yapı ve kişileri , ticaret ortamını , kaypaklıkları, karşılıksız çekleri, dolandırıcılığı , sahte imza ile hazırlanmış belgeleri, kayıpları anlatır. İletişimde yanılgı, yanlış anlaşılma, iletişim araçları ile iğli sorunlar, iletişim ağını kesintiye uğraması, kısıtlar artar.

Karaciğer, akciğer, sinirsel rahatsızlıklar ve kalça kemiği kırılmaları, siyatik gibi rahatsızlıklarda artış verir.

Düğümlerdeki iki kraliyet yıldızı Kad Aldebaran ve Gad Antares dürüstlüğün sınamasının acımasız olduğunu, hak edilmişliklerin de yüksek olacağını söylüyor , nitekim geçmişten , karmadan gelen iyi işleri de gören , ödüllendiren bir yapı var karşımızda; dolayısıyla insanlık olarak en büyük sınavımız ilk önce kendimize düşürt olmakla başlayan ki zordur, diğerine dürüst, etik değerlere uygun yaşamak …

Neptün Markab, Pegasus’un kaybettiği annesi Medusa için döktüğü gözyaşlarını temsil eder; bu bizi 19 Kasım’a sembolik olarak bağlayan etki olarak karşımızda; depresyona meyil, üzüntülü , kederli durumlar, madde bağımlıkları, ilişki bağımlıkları, denizcilik faaliyetlerinde ve devlet kademelerinde sorunları verir. Neptün’ün Tutulma 4 derecelik orbu ile 4. ev sembolikleri karşımıza çıkar ki bu ev, hane, arazi, toprak, vatan, aile kavramlarındaki kederli hallerin habercisi…Yanılgı ve yanlış adanmışlıkların getirdiği hayal kırıkları da söz konusu.

Bu denklem  içinde her şeyin olması gerektiği gibi ilerlediği sinyalini aldığımız iki zaman yöneticisinin tutulma hattına attığı açılar, ne oluyorsa hayrımızadır.

Hades ve Venüs Yengeç kare Şiron paralel Betelgeuse yakın çevreden gelen tehlike; yakın çevre öncelikli olma üzere kadınlara yıkıcı baskının, şiddetin artmasıdır, Alhenalı bir Venüs tek başına bu denklemde dengeyi bulmakta bir hayli zorlanacak ve hatta bulamayacaktır. Kadınlar kendini korumayı bilmeli, öğrenmeli.

Satürn Uranüs karesi ise yıla damgasını vuran, tutulma sonrası pik yapacak etki ve tekrarını Aralık’ta yapacak olması ani, beklenmeyen , sarsıcı etkilerin tutulma etkisi ile büyüyeceğini, halkın üzerindeki baskıya, ekonomik zorluklara karşı kırılma noktasında olduğunun işaretidir. Bunu manipüle edilmesiyse hiçbirimizin istemeyeceği sonuçları doğurur; algı yönetiminin ve bitiş sürecinde olan yapının vereceği zararı arttırır. Hak hukuk vurgusu Asc de Terazi bandı ile vurgulanmakla birlikte çok başarılı sonuçlar alınamayacağı, en azından önümüzdeki 6 aylık süreçte bellidir.

Zaten tutulmanın evi mahkemeler, hukuk, yargı, kanunla evi olan 9. Ev sembolikleri üzerinde olduğundan ve yöneticisinin de tutulma de her ne oluyorsa mutabık anlaşmasından kaynaklı, ilk etapta atılan adımların başarılı olamayacağını, tekrarlı durum ve sorunların olduğunu , mantığın hakim olduğu vazgeçmeyişlere ihtiyaç olduğunu gösterir. Aynı zamanda Satürn Baten Kaitos ve Uranüs Hamal paraleli ekonomik sıkıntıların, kuraklığın, kıtlığın getirdiği zorunluğu göçleri verir.

Pluto Dschubba ve Terebellum etkisi oldukça yıkıcı ve hainlik, tek adamlık sendromunu vurgular; Mars 29 gibi aneretik, dengesiz, yangın, patlama, yanma , zararlı çatışma ile gelen etkiyi karşıt açısıyla arttırma meylinde…Haritanın paranlarında ,4 ve 10.ev , hayat üzerinde önemli etkilerin olduğu evlerde çalışıyor olması , çok ciddi çatışma noktasını verir; sakinlik, dürtüsellikten uzak davranabilen kişi sayısının fazlasına her zamankinden çok ihtiyaç var. Galeyana gelmemek gerek.

Halkalı tutulmalar evlilik, boşanmalar ile ilgilidir. 7. Evden  girip 1. evden çıkan Ay’ın hareketi evlilik sonlanmaları yeni evlilikleri, 2. Evlilikleri getirir. Halka takmak, himayesi altına almak gibi alt anlamlarında özgürlüğüne düşkün bireylerde çatışma noktası yaratır. Aynı zamanda algı yönetimin boyunduruğu altında olma, bilgi  kirliliğin esiri olmak gibi açılımlarına dikkat etmek gerekir. Her haberin, söylenenin doğruluğundan  emin olunmalıdır. Aynı zamanda taç semboliği ile kraliyetle yönetilen yapılarda bitiş ve yeni başlangıçları, bir prensin, kralın, kraliçenin hayatının sona ermesi, bunun çevresinde oluşan gündemi verir.

Ortaklı işlerde, işbirlikçi girişimlerde artış  ve beraberinde çözülemeyen , ağdalı sorunları da verir.

Ay’ın paralel etkisinde  Sarin ve Alcyone ile zehirlenmelere dikkat etmek gerekiyor, bu yeme içmeden tutun da duygusal zehirlenmelere kadar gider, sonrası ise göz yaşı…

Zaman algısı olarak geçmişin geleceğe entegre olduğu , iki olgunun iç içe çalıştığı, bizi geçmişi dengeleyerek bitir mesajını sürekli verirken hızlı olan gelecek akışına da ayak uydur alarmını sürekli açık tutan hayli yorucu, inişli, çıkışlı, belirsizlikleri bol olan bu sürecin en önemli parçası özellikle Kuzey kutbunda 21.yy ın ilk tutulması olmasıyla da ilk olan bu tutulma etkisini  iklime, kıtlığa, tanımadığımız organizmaların yeniden canlanmasına, mutasyon sürecinin hızlanmasına sebebiyet vermesi durumudur. Kıtlık ve kuraklık hâlihazırda konuşulmaya başlamışken bu göstergeler altında artacağını, Güneş paralel Hamal sabiti etkisi;  ürün rekoltelerindeki yükselişlerin insan topluluklarını sıkıntıya sokacağını, kısıtlamaya götüreceğini, kıtlık bilincinin yeniden ve yeniden aktivesiyle birlikte gelen halkların isyan içeren hareketliliği, bunu kendi çıkarları için kullanmaya hazır olan güç odaklarının varlığı bir başka sınavın de eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Bununla bağlantılı Marmara Denizi’nin tabanını da sarmış olan musilajın artması olasılığı ise var ve korkutucu.

Orbium sistemine göre yöneticisi retro Merkür ile tutulma arasındaki 1 derece Asc’ yi işaret ediyor, yani hayatın her noktasına yansıyan etki; bedensel ve mental sağlığın vurgusu ön planda. Çalışan hakları, tutulmanın evi sebebiyle yurt dışı konuları, dini yaklaşımlar, üniversite sistemi, ilk öğretim öğrencileri, eğitim , turizm, havacılık sektörü, basın yayın, habercilikte kısıtlamalar, hızlı ve yüzeysel bilginin getirdiği yanılgılar, uluslararası ilişkilerde zorlayıcı ve kendini tekrar eden gündem maddeleri, kısa ve uzun yolculuklar,  ana noktalar olarak arşımıza çıkıyor.

Sabian dereceleri;

İkizler 19. A large archaic volume. Büyük arkaik ( antik) bir kitap cildi.

İkizler 20. A cafeteria. Bir yemekhane (İkizler 21. A labor demonstration. İşçi gösterisi)

Yay 19. Pelicans moving their habitat.Pelikanlar yaşam alanlarını değiştiriyor.

Yay 20. Men cutting through ice.Adamlar buzu kesiyor.

Geçmişin hesapları bugüne yansırken, beslenme, karnını doyurmak gibi temel ihtiyaçların halk hareketliliğine, göçe sebebiyet verdiğini; kutuplar çevresinde dönen gündemi vermekte…

Tutulmanın derecesi 19 ise gücün, kudretin kullanımının verimsizliğe giden yolda olduğunu söylemekte… Gücün getirdiği kısırlık, tıkanmışlık, gücü elinde tutanların sorgulanması sürecini tırmandırır.

Haritasına az çok hakim olanlar için, ikizler burcu hangi eve düşüyorsa o ev konuları, Merkür hangi evdeyse o ev konuları, güneşinizi ve olduğu evi tetikler. Bireysel haritalarda biriciklik ilkesine göre olumlu çalışabilir, daha dengeli bir yapı oluşabilir. Bununla birlikte yay, balık ve başaklar da etki altında olanlar birincil olarak…

Türkiye haritasındaki gündem covidin seyri, ekonomik sorunlar, yönetim, yönetimin içindeki ,derin yapılaşma, buna olan tepkiler  ve muhalif seslerin çatışması , beklenmeyen , sert gelişmeler, yurt dışı kökenli baskı; temkinli ve sakin olmak çok değerli.

Anlattıklarımın retro hareketli bir Merkür oluşundan, tetik mekanizmaları fazlaca olacaktır. Kendini yoğun olarak, en azından 4 Aralık tutulmasına kadar, tekrarlayacağı tarihleri şu şekildedir. 22-23 Temmuz-6 Ağustos-29 Ağustos-15 Eylül-7 Ekim-29-30 Ekim-17-18 Kasım-6 -7 Aralık 2021 -9 Ocak 2022 ve devamı olur…

Tutulmalar önemli kehanet noktalarıdır; 18 yıllık döngülerde 9’ar yıllık iki dönem şeklinde aşağı ve / veya yukarı doğru eğrilerle hayatımızda majör etkileri oluştururlar. Doğanın kendini yenilemesi, dengelemesi açışından oldukça değerli ve önemli süreçlerdir. İnsan zihninin yaklaşımı ise daha çok korkulacak değişimleri getiren döngüler şeklindedir ve kaderseldir.

Bu denklem  içinde her şeyin olması gerektiği gibi ilerlediği sinyalini aldığımız iki zaman yöneticisinin tutulma hattına attığı açılar, ne oluyorsa hayrımızadır.

Devrim Dayıoğlu

Oğuzhan Ceyhan Astroloji Ekolü

14 Aralık Haftası

Tutulma etkisi altında olmaya devam;  İstanbul’a göre 19.16’daki Güneş tutulmasının etkilerini yoğun yaşayacağımız bir hafta.

Güneş tutulmasını linkten okuyunuz.

http://www.devrimdayioglu.com/index.php/hakkimizda/item/184-14-aralik-2020-gunes-tutulmasi

Salı günü 19.21 ‘de Venüs Yay burcuna geçiyor; zararda olduğu Akrep’ten çıkınca ilişkilere bakış açımız yumuşayacak; para akışı ile ilgili kısmi rahatlama olur.Uluslararası konular, ilişkiler, havacılık şirketleri ile ilgili kısmi iyicil gelişmeler, turizm ve eğitimle ilgili daha olumlu bir döngü.

Perşembe günü Satürn ve Cumartesi günü da Jüpiter Kova’ya geçiyor. Sahipkıran açısı aktifleşiyor ve tam kavuşum 21 Aralık’ta. İlgili yazıyı okuyunuz.

http://www.devrimdayioglu.com/index.php/hakkimizda/item/183-sahipkiran-kova-da-saturn-ve-jupiter-kavusumda

Pazartesi günü Ay Yay burcunda; kapanan ay ve haftaya tutulmayla başlıyoruz, dolayısıyla bugün yeni girişim için uygun değil. Aldanmalara açık ve gereksiz bir cesaret içinde olabileceğimizden neye evet neye hayır diyoruz , uyanık olalım. Gereksiz konuşmalardan ve dedikodudan kaçınınız.

Salı günü Ay Oğlak burcunda; tutulma ertesi kaotik bir gün. Satürn, Jüpiter ve Venüs 29 derecede. Önemli herhangi bir iş, görüşme için girişimde bulunmaktan çok rutinde kalmak daha uygun. Şiron’un durağanda olması ise bazı travmatik etkilerle uğraşmamak için gözlemci kalmak daha hayırlı.Bazı dağınık konulara müdahale edilebilir eğer zorunluluk varsa yine de beklemek daha uygun.

Çarşamba günü Ay Oğlak burcunda; günün birinci yarısı daha olumlu; ikinci yarıda riskli işlere girişmek uygun değil. Kaza, yaralanma, çatışmalar ikinci yarıda kendini gösterir. İlişkilerde özenli olma zamanı.

Perşembe günü  Ay Kova’da; bugün 8.04’de Satürn Kova’ya geçiyor. Küçük zaman ve büyük zaman temsilcisi Ay ve Satürn Kova’nın birlik enerjisine uygun bir şekilde ard ardına sinerjiyi değiştirirken hava elementinin de krallığını gökyüzünde ilan ediyorlar; Ay 9.26’da Kova burcuna geçiyor. Öğleye kadar olan kısımda ilişkilerde olumlu iletişim açısından ve sağlam adımlar  atmak açısından uygun.  Öğle itibariyle beklenmeyen, ani gelişmeler olur. Sert etkiler söz konusu.

Cuma günü Ay  Kova’da;   enerji olarak geçiş haftasındayız; günlük işlerde cesaret gerektiren durumlar için uygun bir gün;  bol hareket etmek faydalı olur.

Cumartesi günü Ay Kova’da; 13.47’de Ay boşluğa girinceye kadar olumlu açılar var, iletişim gerektiren her türlü iş için uygun. 15.38 ‘de Ay Balık burcuna geçiyor. Boşlukta olduğu vakit rutinde kalmak en iyisi. Akabinde Jüpiter de 16.09’da Kova’ya geçiyor. Havada kalan birçok noktanın netleşmeye başladığı an.

Pazar günü Ay Balık’ta ; Sabah vakitleri hoş sürprizler olabilir. Gün boyunca sezgilere kulak vermek ve kalbinizin sesine kulak vermek daha güzel; kaosun içindeki düzeni görüp, mental olarak bitmesi gerekenlere izin vermek en iyisi.

Geçiş haftasındayız; net kararlar almak için 21 Aralık uygun olur.

Sağlıklı bir hafta olsun. Sevgiler…

Devrim Dayıoğlu

 

 

 

Bize Ulaşın!

E-Mail: mail@devrimdayioglu.com

 

Mail Grubumuza Üye Olun

Devrim Dayıoğlu en son haberleri için üye olmanız yeterli.