Perşembe, 08 Şubat 2024 16:18

ESİNLER

“Beni Pantheona gömün !”  diyen ve geride “Şeytan gözlü toprak Santi kabri “ şiir şifrelemesi ile izini bir kez daha bırakan Raffaello Sanzio ve elbette ünlü 1509-1511 yılları arasında yaptığı Atina Okulu freski. Fresk Vatikan'da Stanza della Segnatura'da bulunmaktadır.Ziyaret edenlerin hayranlıkla izlediği freskler içinde belki de en az bilineni ve bir o kadar da anlam yüklü olanı. Rönesans döneminin en önemli eserlerinden biri. 26 yaşında tamamladığı fresk ile ölümsüzlüğü yakalamış olan Sanzio 37 yaşında vasiyeti gereği, çok önemli bir pagan tapınağı olan Pantheon’a gömülmüştür.

Atina okulu birbirinden farklı zamanlarda yaşamış, filozof, hoca, öğrenci, matematikçi, akım başlatan bilgeleri aynı tabloya sığdırmıştır. Resimde yer alan figürler rastgele değil, belli bir mantık dahilinde yerleştirilmiştir, tam ortada duran Platon ve Aristoteles dikkati çeken iki figürdür. Bu ikili perspektifte kaçma noktası olarak bilinen yerdedir. (Bakış noktasından uzaklaşarak gerçekte birbirine paralel olan çizgilerin resim düzleminde bir nokta da toplanıyormuş gibi gözüktüğü ortak noktaya kaçma noktası denir.) Platon’un elindeki kitap Timeos( diyalog ), Aristo’nun elinde de Ethica kitabı var. Platon yukarıyı işaret ediyor, mağara alegorisine bakmak gerekir, idealar dünyası ana konu. Görünen ve görünmeyenin farklılığı. Aristo ise daha çok maddi, beşer, somut olanla, şimdi ile alakalı, ikisinin üzerinde olan renkler 4 elementi anlatır. Platon üzerindekiler ateş ve hava, Aristo’dakiler su ve toprak; Platon’un işareti ile eterle, ilahi olanla bağlantılıdır. Platon, Aristoteles’in öğretmenidir. Bu Yunan filozofları teorik ve doğal felsefeyi temsil etmektedir.

Aynı zamanda sol tarafta Apollo, mitolojide müziğin, sanatların, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Aynı zamanda kâhinlik yeteneğini diğer insanlara da transfer edebilir, sağda ise Athena, yani savaş ve bilgelik tanrıçası bulunmaktadır. Düaliteyi anlatan bir fresk, Platon tarafındakiler daha mistik, görünmeyen üzerinden, kavramlarla açıklamaya çalıştıklarını, Aristo tarafındakilerse analiz, ölçme , biçme ile, somutlukla anlamlandırma telaşındalar, neredeyse ortada olan Diyojen ise ikisinin kesiştiği noktada yer almak ve elbette sembolik.Atina Okulu tablosunda yer alan figürlerin her birinin bir hikayesi vardır. Eserde bir kaç figür üzerinde durayım.

Zeytin yeşili tunik içinde görülen bilgin Sokrates’tir. Platon’un hocası, tartışarak anlatır, öğretir.Sokrates’in hemen yanında dinleyicilerine felsefesini açıklayan el işaretleri yaparken görürüz. 

Öğrencilerinin arasında gördüğümüz Pisagor, ön planda oturur. Pisagor’un hemen önünde yer alan küçük tabloda ise Pisagor’un müzik ve matematik üzerine teorilerini görebiliriz. Pisagor matematik alanında ve bilimsel keşifleriyle bilinse bile ayrıca ruh göçüne de inanırdı. Bu felsefi düşünce her ruhun ölümsüz olduğunu öne sürer. Bu açıdan freskin Platon tarafına yerleştirilmesi mantıklıdır. MÖ 6. yüzyılda kurulan Pisagor Okulu, esrarengiz kurucusu Pisagor ve onun takipçileri olan Pisagorcular’ın inanç ve öğretilerine dayanan felsefi bir okul ve dini bir hareketti. Pisagor’un kim olduğunu anımsayamayanlara küçük bir hatırlatma yapalım. Lise yıllarında dik üçgen ile ilgili sorularda karşınıza çıkan a²+b²=c² biçimindeki teoremi hatırlayın. İşte bu teorem Pisagor Teoremi olarak bilinmektedir.

Pisagor’un simetrik olarak diğer tarafında duran Öklid bir pergel ile bir şeyi göstererek eğilmiştir. Genç öğrencileri öğrettiği dersleri azimle kavramaya çalışır. Yunan matematikçi kesin cevapları olan somut teorilere olan ilgisi nedeniyle Aristoteles’in tarafında yer alır.

Büyük matematikçi ve gökbilimci olan Batlamyus bakan kişiye sırtını dönmüş bir şekilde Öklid’in hemen yanında durur. Sarı bir kıyafet giymiştir; elinde yerküreyi tutar. Önünde gök küresi tutan sakallı adamın gök bilimci Zerdüşt olduğu düşünülür.

Merdivenlerde bulunan bu yaşlıca adamın Diyojen olduğu kesindir. Kinik felsefenin kurucusu olan Diyojen sade bir hayat yaşayarak ve kültürel gelenekleri eleştirerek zamanında anlaşmazlığa sebep olan bir figürdü. Bilindiği üzere Diyojen toplumdan uzaklaşmayı ve bir varil içinde yoksulluk içinde yaşamayı seçmiştir. Diyojen, uygarlığın bütün kurumlarını gereksiz ve aptalca şeyler olarak nitelendirir. Ayrıca insanın insan olarak gerçekleştirdiği bütün kültürel birikimi reddedip, insanlığa ilk haline dönüş çağrısında bulunur. Ona göre insanın yapması gereken şey, kelimenin mecazi anlamında değil, gerçek anlamında tam bir hayvan gibi yaşamasıdır.

Eserin en çarpıcı figürlerinden biri, eli kafasında ön plana yerleştirilmiş düşünceli bir adamdır. Bu figürün, “ağlayan filozof” olarak bilinen Sokratik öncesi Yunan filozofu Herakleitos’u temsil ettiği düşünülmektedir. Diğer figürler başkaları ile etkileşim halindeyken o yalnızdır. Bu figür özellikle yalnızlığı ve düşünceli yapısı ile bilinen Michelangelo’dan esinlenilerek oluşturulmuştur. Heraklitos’a göre evren başı sonu olmayan bir süreç boyunca sürekli değişirdi. Hayatın bir akış olduğunu iddia etti. Heraklitos ” Her Şey Akar” sözü ile hafızalarda yer etti. Onun zamanından günümüze insanlar değişime direnmeye devam ettiler.

 

Arşimet suyun kaldırma kuvveti ile uğraşıyor,  Antik Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Antik dünyanın ilk ve en büyük bilim insanı olarak kabul edilir. Hidrostatiğin ve mekaniğin temelini atmıştır. Bir hamamda su ile yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır. Yukarıdan bakan  İbn Rüşd, Endülüslü-Arap felsefeci, hekim, fıkıhçı, matematikçi ve tıpçı. Tercüme ve yorumlamalarıyla Aristo'yu Avrupa'ya yeniden tanıtmıştır. İslam felsefesinde Aristocu akım olan meşşailiğin temsilcilerindendir. Hemen yanında Hypatia Yunan filozof, matematikçi ve astronomdur. İskenderiye Kütüphanesi'nde felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler vermiştir. Yeni Platonculuk öğretisine bağlı olan Hypatia, Atina Akademisi'nin Eudoxus'ün başını çektiği Matematik geleneğine üye idi. Hypatia’yı çizerek hem kendisini hem kadın gücünü onurlandırmıştır.
Düaliteyi anlatan bir tablo, Platon aynı anda Leonardo da Vinci’ dir, Heraklitos aynı zamanda Michelangelo’dur. Eksi ve artı kutup, ying ve yang; beynin sağ ve sol lob işlevleri ve güçlerin birliğini, zenginliğini anlatan derin bir çalışma; hangi yoldan gidersen git; hepsi dünya bilgeliği üzerinde kafa yormuştur.

Freske imza atmak yerine farklı bir yöntem kullanmıştı; elinde küre olup astronomi, astroloji yolunu seçen Zerdüşt’ün yanında duran ve direk bize bakan  genç adam Raffaello’nun ta kendisidir.

Derleme

 

 

Okunma 79 kez
Bu kategorideki diğerleri: « ÖLÜM VE YAŞAM ŞUBAT AYI GENEL AKIŞ »
 

Bize Ulaşın!

E-Mail: mail@devrimdayioglu.com

 

Mail Grubumuza Üye Olun

Devrim Dayıoğlu en son haberleri için üye olmanız yeterli.